Bu sayfayı yazdır

"Berat Nebati" ve "Kara Kara Düşünmek" Aforizması

Yazan: 29 Aralık 2021 1304

Çiçeği burnunda, ışığı gözlerinde yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin, eski Bakan Berat Albayrak’a olan yakınlığı herkesin malumu… Bu maluma bir mercek tutsanız ve hâl yakınlığının, kâl yakınlığı şeklinde de tecelli ettiğini görürsünüz…

Şu sözler, ABD Dolarının birkaç ay içinde 7 liradan 18 liraya yükselmesi (yükseltilmesi mi demeliyiz?) ama darbe bildirisini andıran bir gece açıklamasıyla “kur korumalı faiz” modeline geçildiğinin bildirilince, daha sabah olmadan 11 liraya düşmesinden sonra, Nurettin Nebati tarafından edildi:

“15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil… Büyük finansörler, bu işin bir şekilde döneceğini bilir. Ama çarpılan kim oldu? Küçük Yatırımcılar… Şimdi KARA KARA DÜŞÜNÜYORLAR…”

Şu sözler de, kendi devrinde ABD dolarının yükselişini kesmek için 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervini kullanan, böyleyken doları 7 liradan ancak 5 liraya çekebilen Berat Albayrak tarafından, hem de doların 5 liradaki kısa mola vaktinde edildi:

“Döviz alın 5 liradan, 6 liradan… Niye? Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya! Haa… 6 liradan, 7 liradan toplayalım dolarları, sonra 10’a 15’e satarız dolarları… Sonra ne oldu? Dolar düştü 5 liraya… Şimdi bunlar KARA KARA DÜŞÜNÜYORLAR…”

Dikkat ediyor musunuz; aradaki benzerliğin istinat ettirildiği tabir “kara kara düşünmek” ve iki açıklamada da bu tabir, hem hırsızın elinin kesilmesi, katilin katledilmesi gibi bir “layığına kavuşma” havasında kullanılmış, hem de apaçık geniş vatandaş kitlelerini şamil olarak kaydedilmiş…

Berat Albayrak, 7’den 5’e düşen dolar karşısında etmişti bu lafları ama dolar, 128 milyar dolarlık baskıya rağmen 5’ten başını doğrultup da şahlanınca aynı sözler, ömürlük bir lanet halinde başına bela olmuştu… Zaten sonradan, vazifesinden istifa da etti… Çokça ve kara kara, kapkara kapkara düşünmek üzere…

Şimdi de; Nurettin Nebati, benzer lafları, hem de boyunu çok çok aşan ve yer yer, istismar golü atılsın diye açılmış muz ortaları andıran laflarla da süsleyerek ediyor… Onun da kara kara, kapkara kapkara düşünmeye çokça zaman ayıracağı günler gelir mi, göreceğiz…

Ama net olarak gördüğümüz bir şey var ki o da şu:

Berat Albayrak da, Nurettin Nebati de, bu lafları ederken, kendi kuyruğunu dişleyen bir kedi gibi eli günü değil, aynı gemide bulundukları geniş ve mağdur halk kitlelerini rencide etmişlerdir. Zira Nurettin Nebati’nin kaydettiği mağdur “küçük yatırımcılar”, açıklandığı üzere milyarlarca dolar alım yapmış… Yani “küçük yatırımcının” kaybı, küpküçük değil, büsbüyük… Mesela açıklanan verilere göre, 10-17 Aralık arasında 5,4 milyar dolar alım olmuş ve bunun 4 milyar dolarını, gerçek kişiler, yani “küçük yatırımcılar” almış… Verileri henüz açıklanmadığı için bilmiyoruz ama siz geçin de, Aralık’ın 17, 18, 19, 20 ve 21’inin gündüzünü hesaba katın bakalım… Ya altın? Ona hiç girmeyelim bile… Milyarlarca dolar alım! Rakama bakın… Ve bunlar, maaş maaş, diş diş, tırnak tırnak biriktirilmiş sermayeden müteşekkil… Motivasyonu da, büyük ölçüde daha çok kazanmak değil, elindekinin göz göre göre pul olup gitmesini önleme refleksinden doğma…

Bir şey daha; bunların önemli bir kısmı da, son günlere kadar parasını dövize geçirmeyen ve hatta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, faize karşı çok keskin ve nâs ile savaş ilânını daha keskin sözlerle yinelediği 19 Aralık Pazar gününe kadar sabreden, ama işte bu çıkıştan sonra paralarını korumak kaygısıyla 20 Aralık’ın gündüzünde döviz ve altına geçen muhafazakâr kimseler… Zaten aynı akşam, piyasalar kapalı iken Cumhurbaşkanı yeni modele geçildiğini duyurdu ve dişten tırnaktan arttırılmış bu milyarlarca dolarlık Türk lirası, “küçük yatırımcı” denilen kitleye aitken pul oldu. Şimdi bunlar çok öfkeliler ve hatta, son günkü konuşmanın kasıtla, yani tencerenin dibini sıyırmak kastıyla, yani operasyon öncesinde dolara dönülmesini daha da sağlamak gailesiyle yapıldığına inananların sayısı da hiç az değil…

Böyleyken, Nurettin Nebati, tıpkı Berat Albayrak gibi, sanki de “Ayağınızı denk alın!” diye tehditte bulunduğu halde, ayağını denk almayanların topuklarına sıktırmış bir mafya babası edasıyla konuşup durmakta… Hiç olmadı, nasihatine uyulmadığı için hikmet kasan bir bilge edasında… Oysa ülke denilen kümesin, vatandaş isimli masum tavuklarını bu felaket sahasına bizzat kendileri sürdüler… Bu da çok açık ve bu açıklığı da vatandaş görmekte… Yani 2023’e doğru, gemi içre bu insanların, gemideyken öfkeyle aynı gemiye açacakları delikler, zaten çokça deliği bulunan gemiyi bu defa batırırsa, şaşırmamak lazımdır…

Biz şaşırmayacağız da, “kara kara”sı aklında ve fikrinde değil de, yanmış gömme tepsisindeki gibi havsalasının yanık dibinde olanlar, gene şaşıracak ve ahvale suçlu aradıklarında gene vatandaşı bulacaklar…

İşte bu dediklerimiz, o zaman, “Hopp!” demenin ve gerçek suçluyu mıhlamanın, ikâzları…