Bu sayfayı yazdır

49. Sayımız Çıktı!

05 Aralık 2022

TAKDİM

Bütün mafsalları yerli yerinde, ruh ve madde cihazlarının nispet unsurları tam sıhhatli gerçek bir vatanda, devlet ile millet nispeti, dev bir orkestra ile onu idare eden şef arasındaki senfonik bir uyumu işaret eder… Böyle bir vatanda; elindeki baton çubuğu ve zatındaki tecrübe ile şef (devlet), her biri bambaşka ve her biri mutlaka daha başka bir eksikliği tamamlama maharetindeki sayısız enstrümanı (milleti), yekpare bir uyuma sokar ve adeta onları tek bir gaye-beste uğrunda tekleştirir! Ve bu teklik, gerçek bir şefin-devletin elinden çıkma olarak, hayatı yaşanmaya değer kılacak senfonyanın-milletin ta kendisi olur…

Peki ya, bütün mafsalları yerinden oynamış, ruh ve madde cihazları illete bulanmış bir vatanda, devlet ile millet nispeti nasıl olur? Onu da kaydedelim: Devlet böyle bir vatanda, tepe projektörleriyle ışıklandırılmış bir boks ringinde, mavi ve kırmızı köşe diye bölümlenir ve bu köşelerin, iktidar ile muhalefet olarak serserice birbirini dövdüğü bu ringe dört yanından, ellerinde bira şişeleri, dillerinde galiz küfürler, dizlerinde bahis kuponları olduğu halde nezaret eden güruha da, millet olmak rolü düşer!

Fikir haysiyetinin nezareti altında vatana şöyle bir dönüp baktığınızda, söyleyin Allah aşkına, orada senfonik uyum halinde dev bir orkestra mı, yoksa hırgür vasatı altında bir ring mi görmektesiniz?

İktidar, her dem alternatifsiz olmanın pişkinliğinde ve muhalefet her dem alternatif olamamanın mahkûmluğunda mavileşip kırmızılaşırken ve de vatan halkını kendilerine bahis kuponu yatıran kafası çakır küfürbazlar derekesine çekerken, vatanın hali pür melalini senfonik bir saadete yormak mümkün müdür?

Ak Parti, müesses nizam tarafından MHP’ye cirolanmış vaziyetiyle zaten Kemalizm’in yeşil tonuna çoktan kaymış, inandığı gibi siyaset üretmediği için, siyaset ürettiği şekliyle inanmaya başlamış, devirmek üzere yola çıktığı devrimin devirdiği eski bir çınar ağacı olarak da, kendisini noel ağacına doğru evirecek ilk filizlerini vermiştir…

 CHP zaten, ebedî muhalefet ama ezelî iktidar vasfıyla bir parti değil, milletin ruh köklerini kurutmaya yeminli bir kezzap fıskiyesidir ve son fışkırışlarını da, Altılı Masa şeklindeki yeni bir polümle dememeye girişmiştir…

 Müslüman Anadolu halkı ve onun, bin yıllık İslam davası yönünden Ak Parti, yirmi yıllık tek parti iktidarıyla neler yapabilmiştir ki, 2023 seçimlerini kazandığında ne yapabilecektir?

Ya da CHP merkezli muhalefet, şimdilik altı başlı görünen yekûnuyla 2023’te iktidara gelse, aynı cihetlerden vatana neyin himmetinde bulunabilecektir ki, dahası CHP zatıyla nedir ki, iktidarında Müslüman Anadolu halkı zatıyla refah ve saadet bulsun? Hiç ateş olanın herhangi bir icraatından, kavrulmuş sinelere buz gibi su işve ve işleviyle akacak bir netice hâsıl olur mu?

Anlayacağınız; millet, kendisini mutlak bir fikre nispet edecek ve bu yolla kendisini yeniden süper güç-süper millet kılacak bir idareye-devlete hasrettir ve görünen vasat ile de bu hasretini giderecek vasıtadan mahrumdur…

Öyleyse tez elden yapılacak iş de kendi kendisine belirmiş olmaktadır:

-Oyunun içine fikriyle-dünya görüşüyle girecek, takiyye bankasından kredi kullanmayıp ne ise o taleplerini en anlaşılır-makul bir dille sıralayacak, adaleti sağlamak yerine kanunsuzluğu icbar eden kanunları kanun yoluyla zuhur edip çöpe atacak, en büyük güç olarak, gerçek fikre hasret kalmış millet sinesini kullanacak, millete kaba vaat laklakıyla değil ruhunun lisanıyla hitap edecek, sahici hareket vakarıyla onu inandıracak, arkasına alacak ve müesses nizamı ayakta tutan sermaye ve bürokrasi oligarşisini bu yolla yıkacak, sahici bir parti ile siyaset sahasına inmek…

Kısa özet halinde endamını kaydettiğimiz bu parti teşkil edilir ve sahaya bir aslan hükmüyle indirilebilirse eğer, daha başın başında görülecektir ki; 20 yılda %50 oy ile %5’lik umura alınmayan Müslüman Anadolu halkı, %5 ile bile ilk yılda %50’lik etki ve kazanım elde edebilecektir! Çünkü hayatta sahici olmak her zaman, maske kullanmak suretiyle sahte yollar kullanmaktan evladır, ikincisinin patinaj çekip iki ileri bir geri nizamıyla süründüğü bir yerde, her zaman yollar açıcı, setler yıkıcı, dağlar aşıcı bir hamle kudretindedir…

Anlayacağınız, ihtiyaç bellidir ve bu ihtiyacı zuhura getirecek kadro hasretle beklenmektedir…

“Öz yurdunda garip, öz vatanında parya olmak” tespitini, ne ağıtımızın vaveylası, ne kabulümüzün vahvahı olarak değil, isyanımızın parolası olarak anlayacak ve sahaya aslan gibi inerek, asırlık siyaset sırtlanlarına ait kuyrukları, onlara ait bacak aralarına kıstıracak bir kadro!

 

Mesaj ile sipariş vermek için tıklayınız>>