Mehmet Boynukalın Mevzuunda, Aslında Olan Ne?

Yazan: 08 Nisan 2021 1988

Gezi Parkı olaylarını yellemek ve kesilen birkaç ağacı bahane ederek bütün İstanbul’u yakmak isteyenler:

“Olay sadece ağaç değil, hâlâ anlamadınız mı?”

Diye bir slogan atmışlardı… Gelin bu sloganı, Ayasofya İmamı Mehmet Boynukalın hadisesine uyarlayalım ve bu yolla, gerçekte ne olduğunu gösterelim:

Kemalizm karşısına onu yıkmak için çıkarıldığı halde, bir süre sonra türlü sebeple gardını indiren ve ona kucağını açan Ak Parti hinterlandında, kifayetli bir zamandan beri İslam’ı bırakmayan ama İslam’a da kota koyucu bir anlayış serpildi, değil mi?

Türlü tezahür sahaları olan bu anlayış misal, KADEM başkanı ağzından kadın mevzuunda mealen “Bu devirde İslam hukuku uygulanmaz!” şeklinde söze geldi, değil mi?

Yetmedi, milli kültür ve irfan denizimize bir işgal adacığı olarak kondurulmuş İstanbul Sözleşmesi, üstelik KADEM Başkanı ağzından hakkında “Dinimize aykırı maddeleri var!” dendiği halde, gene Kadem transatlantikli ve Ak Parti kadınlarından kurulu bir filo ile tam saha ve tam gayretle müdafaa edildi, değil mi?

Ya da Ak Parti etrafında kümelenmiş yazarçizer, vekil bürokrat, artist martist ne varsa, hem de ferdi değil, kitlesel bir kampanyayla “Atatürk” güzellemeleri yaptılar, bu vesileyle tertipli bir yumulmayla İnkılâp Tarihi ile barışmaya koyuldular, değil mi?

İşte; bir vakittir Ak Parti çevrelerinde, gerçekte aslından yamulma olduğu halde, misliğe yumulma şeklinde cereyan eden böyle birçok şey yaşandı ve hepsinin de toplamından tüten buğuda:

“İslam, ahkâmıyla rafta kalmalı, geri kalanı için zaten her şey açık büfe, buyurun!”

Yazdı ve bunu da müminlerin önemli bir kısmı aynen okudu… Bu tavır, Allah’ın “Kuran’ı parça parça ediyorlar!” (Hicr-91) diye kınadığı bir zümreye ait işlerden olarak, Kuran’ı her şartta bir bütün olarak kabul eden ve İslam’a dâhil oluşları bir bütün olarak gerçekleşen (Bakara-208) müminleri kızdırdı, onların kızgınlıkları da işte Mehmet Boynukalın’ın Ayasofya kürsüsünden serdettiği ve hepsi de, İslam’a bir bütün olarak dâhil olmuş bir gönülden, Kuran’ı yalnız akide, ahlâk, ibadet mevzularında değil, ahkâmda da kabul edici ve tesisini yalnız geçmişte değil, anda da arzulayıcı bir tavrın barut haznesine düştü ve ortaya mezkûr patlama çıktı…

Aslında Mehmet Boynukalın Hoca kendi hâl lisanıyla:

“Olay yalnız kadın mevzuu değil, hâlâ anlamadınız mı?

Derken, ona destek olan bütün müminler de gene hâl lisanlarıyla bütün afaka:

“Olay yalnız Mehmet Boynukalın Hoca’ya sahip çıkmak değil, hâlâ anlamadınız mı?”

Dediler…

Olay, akidesi, ahlâkı, ibadetiyle İslam’a sahip çıkmanın tek risk belirtmediği bir ortamda, belirttiği risk sebebiyle İslam ahkâmından kopucu, hiç olmazsa onu “Bu devirde geçerliliği yok!” gibi şeytanî tevillerle tebdil edici, eski ve ancak bir avuç kişide karşılık bulmuş bildik sapıklığın, Kemalizm ile sırnaşan bir parti eliyle ve Müslümanlar nezdinde kitleselleşme ihtimalidir!

İşte Mehmet Hoca ve ona destek olan müminler, bu ihtimalle yüzleştiler ve bu ihtimali husule getirmek isteyenlere de “Sizi gördük!” dediler…

Yani ağacı bahane edip İstanbul’u yakmak niyetleri yoktu, imanlarını gerekçe gösterip İslam’ı koruma niyetleri vardı…

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi