Bu sayfayı yazdır

“O Ne Güzel Komutan!”, Bu Ne Rezil Başkan!

Yazan: 22 Haziran 2020 1986

İstanbul’u Sultan Mehmet 1453’te fethetti ve Fatih oldu. O andan itibaren İstanbul’da şeriat vardı, hukuk var idi, haysiyet var idi, insaf var idi…

566 yıl sonra Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazandı ve başkan oldu. O an, 96 yıldan bu yana İstanbul’da şeriat olmadığı gibi hukuk da, haysiyet de, insaf da yandan çarklanmış olarak, yok idi…

Ekrem İmamoğlu, kalite yönünden “beş çark” etmeyen vasfına rağmen, bu “yandan çark pastasının” üzerine bir çilek gibi yerleştirilmişti…

Çilek ama plastik pastanın, plastik çileği…

Daha geçen gün, ellerini arka çatalının üzerinde visale erdirmiş, arkasına yerleştirdiği bir kameramana, kendi gerisinden şakuli poz vermiş ve çatal muhitinden yukarıya doğru amudi bir kayıt yaptırıp, yayınlatmıştı…

Onun, Sultan Fatih’in türbesine doğru lakayt lakayt yürüyüşüne her bakan da:

“Ah ah! Sultan Fatih’in görmez gözleri! Aynını Anıtkabir’de yapabilir mi?”

Diye söylenip durmuştu…

Hepsine birden diyoruz:

Yahu boş verin, Sultan Fatih dağında, aşüfte bir kertenkele bile olamayacak kimseleri kafanıza takmayın, ruhun “şimşir-i Huda” (Allah’ın kılıcı) olduğunu bilin, hele ölen kişi veli ise onun ruhunun, kınından çekilmiş gibi üryan olduğunu ve yaşayan bedende olduğundan daha fazla keseceğini düşünün ve Ekrem İmamoğlu’na en kısa zamanda, en iyisinden ruhî ve afili bir muamele çekileceğine de inanın!

Ve sonra da şükredin ki; Ekrem İmamoğlu gibiler, iki ayaklı şükranlara bizim mezarlarımızda değil de, iyi ki Anıtkabir’de kalkmaktadır!

İkrar manasına kendi kendinize söyleyin; bizim iki elli ve göğe odaklı şükürlerimiz, bizim mezarlarımızda Allah’a matuftur da, onların iki ayaklı şükranları, onların mezarlarında kimlere matuftur?

Buradaki nasip sırrı için hamd edin ve Sultan Fatih Hazretlerini, mezarından hususi cüssesiyle değil, toplam bakiyesiyle bizim icraatlarımıza yüklenmiş olarak kaldırmak için, gayret edin…

Tekraren kaydedelim:

Allah’ın Resulü, türbesinde Maho Ağa gibi yürünen için:

“O ne güzel komutan!”

Demişler ya hani, sizler de, o güzel komutanın mezarında Maho Ağa gibi yürüyen için:

“Bu ne rezil ve kalitesiz bir Başkan!”

Deyip geçin ve şimdilik plastik çileğinden, sonra da toplam şahsiyetinden:

“Vıırrç!”

Sesi çıkaracak, okkalı tekme ile vakarlı tavrı takının…