Tenzile Ana'ya Şikâyet: Annelik Asalettir, Esaret Değil!

Yazan: 02 Aralık 2019 2500

Recep Tayyip Erdoğan’a “anneliği” sorsanız, vereceği cevap ile size Anadolu’nun kırk göbek gerisindeki “annelik” kavramından kokular aldırır. Buna şüphe yok… Rahmetli annesi Tenzile Ana ile arasındaki ana-oğul ilişkisinden de zaten bu koku terennüm etmekteydi.

Fakat aynı “anneliği” bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın yönettiği hükümetlerin AİLE BAKANLIĞI’na sorsanız, değil Anadolu’nun kırk göbek gerisinden size annelik kokusu aldırmak, alacağınız cevapla kırk kötek yemişsiniz gibi bir hale girmeniz kaçınılmazdır…

“Bakanlık tüzel kişilik, nasıl soralım?” demeyin hemen… Neticede tüzel kişiliklerin de böylesi suallere cevaplarını, icraatlarından süzerek almak mümkündür. Her biri KADEM tornasından çıkma kadınlarca yönetilen AİLE BAKANLIĞI’nın, annelik mevzuundaki icraatlarının usaresi çıkarılsa ve bu usareyi lisan katalizöründen geçirerek kelimeleştirseniz, size söyleyeceği şey aynen şu olmaz mı:

-Kadının olması gereken yeri evi ve çocuğunun başı değil, iş hayatıdır!

Elbette bu olur… Zira Aile Bakanlığı’na göre Tenzile Analar ev hanımlığından ne kadar kurtulsa ve iş hayatına ne kadar atılsalar, mesela çaycı olsalar, temizlikçi olsalar, sekreter olsalar, ofis elemanı olsalar, Türkiye o kadar kalkınacak ve kadın o kadar mutlu olacaktır!

Utana sıkıla değil, Ak Parti ve onun tarafından idare edilen Aile Bakanlığı, bu mevzuda apaçık şekilde kadını çalışmaya teşvik etmekte, bu uğurda kadını iş hayatına çekmek için yapmadık numara bırakmamakta, bir de her yıl kadın istihdamındaki artışı göstererek kendiyle gurur duymaktadır.

Bu toprakları toprak yapan gerçek Tenzile Analar, bu toprakların mayasını asil karargâhları mesabesindeki evlerinde ve isimleri Recep, Tayyip ya da Erdoğan olan çocuklarını ruh ve fiil cihetinden karmışken, Recep Tayyip Erdoğan’ın emrindeki Aile Bakanlığı, Tenzile Analar ev karargâhlarını terk etsinler ve cemiyet hayatında bir patron patronajında çalışsınlar diye yapmadık numara bırakmamış, hatta en son Avrupa Birliği ile el ele bütün Anadolu kadınlarına:

“Eğer çalışırsan, çocuğunun kreş parasını da ben karşılayacağım!”

Diye seslenmiştir. Bu sesleniş, çalışan kadınlara 1300 lira kreş hibesi vaad eden, bütün finansmanı Avrupa Birliği tarafından karşılanan, bugünlerde Aile Bakanlığı’nca canhıraş bir şekilde yürütülen ve anneliği tabii mecrasında deruhte edilen bir asalet değil, tabii mecrasında kadını esir kılıcı esaret gören bir projenin icabıdır.

Anadolu’nun tükürük bezleri kurumasa ve Aile Bakanlığı’nın bilindik soydan bir yüzü olsa, muhakkak bunun tükürüğünün onun yüzüne boca edilmesiyle noktalanacak bu denî proje, bu mümkün olamadığı içindir ki yürütülmektedir ama hiç olmazsa bizim yanan ciğerimizden çıkan şu yanık cümleyle karşılanmalıdır:

“Behey ahmaklar! Anneye parayı, çocuğunu kreşe verdiği için değil de, çocuğunun başında durduğu için versenize!”

Belki burada Aile Bakanlığı’nı müdafaa için  “Ama parayı Avrupa Birliği bunun için veriyor!” diyenler çıkabilir diye kaydedelim:

-Avrupa Birliği, ‘Parasını veriyorum! Aç ağzını!’ dese, Aile Bakanlığı, beleşe gelecek diye ağzını mı açacak?

Açıyor işte… Aile Bakanlığı bu mevzuda zaten, kafa yapısı ve akidesi Avrupa Birliği ile uyuşan kimseler tarafından yönetilmektedir ve bu kimseler “Çalışan anneye kreş desteği” projesini, Avrupa Birliği tarafından ağızlarına bedavadan konulan akide şekeri gibi karşılamaktadır.

Yani Avrupa’nın,  Şeytan kazuratı olduğu tam da son terkipte anlaşılacak ikramını, ilk etapta akide şekeri gibi algılayan ve nice halta ağız açan kimseler, Anadolu Aile Transatlantiği’nin maatteessüf dümeni başındadırlar, bu transatlantiği kayalıklara doğru yüzdürmektedirler ve an itibariyle onlara “Dur!” demek noktasındaki tek salahiyetli isimden de çıt çıkmamaktadır!

Dost hassasıyla dikkat çekiyoruz:

-Aile Bakanlığı’nın densizlikleri karşısında Recep Tayyip Erdoğan’ın sessizlikleri, bu densizlikleri O’nun da ikrar ettiği gibi bir kabule doğru yaklaşadursun, Anadolu, Aile Bakanlığı’nın başında, Suriyeli mülteciler için vaad ettiği parayı bir türlü vermeyen Avrupa Birliği’nin, Anadolu annesine, o da evini bırakıp iş hayatına atılması karşılığında ne diye hibe para verdiğini anlayacak bir baş olmadığını anlamıştır ve bugünlerde dumanlı başı etrafında ve bir vesvese halinde şu sualin dönüp dolaştığına şahitlik etmektedir:

-Ya hükümetin başında?

Dost lisanıyla ikaz ediyoruz:

-Bu suale, çok zamandır “Reis iyi de, kadrolarında iş yok!” diye tevil getirerek “Elbette var!” diye cevap verenlerin sayısı gün be gün azalmaktadır!

Ve dost sadasıyla ihbar ediyoruz:

-Millî Eğitim’den Aile Bakanlığı’na, Ak Parti hükümetlerinin eylediği bir dünya saçma icraat Anadolu için gitgide, Ak Parti’ye oy vermenin, birçok garabete de oy vermek gibi bir anlamı lif lif örmektedir!

Ve dost şivesiyle şikâyet ediyoruz: Recep’i, Tayyip’i, Erdoğan’ı Recep Tayyip Erdoğan’a değil, Recep Tayyip Erdoğan’ı Tenzile Ana’ya şikâyet ediyoruz…

Aile gülümüzü, Kuran ve Sünnet bağından koparıp, Avrupa Birliği bağlamına ekmek isteyenleri görmediği, göremediği için…

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi